Daha ilkokula
giderken öğretmeni onun içindeki tasarımcı ışığını görüp boynuna mezurayı astı. Okul temsilinde arkadaşları
mühendis, doktor ya da öğretmen olurken o terzi oluverdi. O gün öğretmenine bu
seçiminden dolayı kızsa da, Yeliz Cengiz'in yıllar sonra yapacağı mesleğinin ilk adımı
o okul gösterisinde atıldı.
Ortaokulda okurken yaz tatillerinde oyalanmak için yaptığı takılar ilk tasarımları
oldu. Boş zamanlarını değerlendirmek adına yaptığı aksesuarlar Çeşme’de bir
butikte satılınca Yeliz bu işin eğitimini almaya, sektöre güçlü bir isim olarak
girmeye karar verdi.
Okulda dikiş
dersleri başladı.Yeliz, beli büzgülü etek yapmayı öğrendi. İşte o gün arkadaşı
ile birlikte kurduğu “Rokoko Design ” markası da nefes almaya başladı.
Rokoko Design; özgünlük
arayanların adresi haline geldi, etekler kapışıldı. Kazanılan ilk para, iki
arkadaşın boynuna kolye oldu.
4 yıllık akademik
eğitim Yeliz’i her yönden tatmin etti. Tasarımlarını oluşturuyor,
satıyor, namı yavaş yavaş sektörde yayılıyordu. Bunun ilk göstergesi If Wedding
Fashion Fuarı. Yeliz Cengiz’in sergilediği tasarımlar dünyaca ünlü
modaevlerinden tam not aldı. Birçok firma onun ile çalışabilmek için
teklifte bulundu. Ancak o İzmir'inden vazgeçmedi burada kaldı ve kendi markasını kurdu.
Danteller, tozlu
renkler, yaşanmışlık hissi veren kıyafetler... "Yeliz Cengiz" markasını tutku ile
hayata geçiren tasarımcı, sanki kıyafet değil sizden bir parça yaratıyor.
Herşeyin
tekdüzeleştiği, fabrikasyon hale geldiği günümüzde farklı ve özel olmak
isteyenler için el emeği, göz nuru ile ürünlerini tasarlayan Yeliz Cengiz’in
koleksiyonu için tık tık
1 yorum:
Merhaba,
blogunuzu keşfetmenin mutluluğu içerisindeyim şu an, paylaşımlarınızı zevkle okudum :))
bu tasarımlara da bayıldımm! kıyafetler bir masal dünyasından gelmiş gibi!
bana da beklerim:
http://delidefteri.blogspot.com/
:)
Yorum Gönder